Cuma Günlerin Efendisidir


Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:


“Cuma günü Allah Azze ve celle katında günlerin efendisi ve en büyüğüdür. O gün, Allah Azze ve celle katında Ramazan ve kurban bayramının günlerinden bile daha yücedir. Bu günde beş özellik vardır: Adem (aleyhisselam) O günde yaratılmış, o günde yer yüzüne indirilmiş ve o günde vefat etmiştir ve o günde öyle bir saat vardır ki, kim o saate denk gelir de, Allah Azze ve celle’den dilediğini isterse, -istediği şey haram birşey olmadığı müddetçe- Allah (celle celaluhu) onun istediğini verir. Kıyamet bu günde kopacaktır ve Allah Azze ve celle’nin katında bulunan mukarreb melekler, yeryüzü gökyüzü ehli bütün melekler, cuma gününden ( o gün kıyamet kopacağı endişesiyle ) korkarlar. (İbn Mace, nr. 1084)
Rivayet edildiğine göre Hz. Ali b. Ebu Talib (radıyallahu anh) demiştir ki: “Cuma günü olduğunda şeytanlar, ellerinde bayraklarla sokaklara çıkarak insanları oyalarlar. Melekler o gün mescidlerin kapılarına oturur ve derecelerine göre ( cuma namazına erken gelişlerine göre), imam hutbeye çıkana kadar içeri girenleri yazarlar. Her kim (cuma günü mescide gelir ve ) imamın yakınına oturur, susup onu dinler ve boş şeylerle meşgul olmazsa, onun için iki kat ecir vardır. İmamın uzağında oturup sessizce onu dinleyen ve boş şeylerle meşgul olmayan kimse için de bir kat ecir vardır.
Kim de imama yakın oturmasına rağmen boş işlerle uğraşıp dediklerini dinlemezse, ona iki kat günah vardır. Bu kimseye ‘sus!’ diyen dahi konuşmuş ve dolayısıyla boş iş yapmış olur. Cumada (imam hutbedeyken) boş işlerle uğraşan kimsenin cuması da kabul nazarından uzaktır. (Ebu Davud, nr. 1051; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/93.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder