"Allah'a ulaşmayı dilemek nedir ?




ÖLÜ İKEN DİRİLMEK ve NUR SAHİBİ OLMAK!...
BAŞLANGIÇTA BÜTÜN İNSANLAR ALLAH KATINDA ÖLÜDÜRLER.ZULMETTEDİR,DALALETTEDİR,TAGUT’UN(Şeytanın)DOSTUDUR,TAGUT’UN KULUDUR.TAKİ KALBLERİNE ALLAH’IN NURU ULAŞINCAYA KADAR.

Peygamber(sav)efendimiz:”İnsanlar Uykudadırlar(Ölüdürler) Ya yaşarken uyanırlar(Dirilirler) Ya da Ölürken uyanırlar(Dirilirler)”
***BİZ İLMİMİZİ DİRİ OLARAK DİRİ’DEN ALDIK.ZAHİRİ İLİM SAHİPLERİ İLİMLERİNİ ÖLÜ OLARAK ÖLÜ’DEN ALDILAR.(BEYAZID-I BESTAMİ HZ.)


*** Manevi vücudun gıdası ise nurdur. Nur Allahü Teala Hazretlerinden gelir. Mürşid-i kamil denilen büyük velilerin kalbi vasıtasıyla dağıtılır.Manevi vücut ancak, bu nuru aldığı takdirde sıhhatli yaşayabilir. Nuru alamayan manevi vücut önce hastalanır, sonra da ölür. Bu manevi ölümdür. Bu durundaki bir insan, yaşayan ölü gibidir.’’Onların kalbleri vardır; anlamaz, gözleri vardır görmez, kulakları vardır, işitmez. Dikkat edin onlar hayvanlar gibidir; belki de dalalet hususunda onlar daha aşağıdadırlar.’’ayet-i kerimesi bu kimseleri tarif eder. A’raf-7/179 ( İmam-ı Gazali Hz.Tasavvuf Bahcesi..)



ÖLÜ İKEN DİRİLMEK ve NUR SAHİBİ OLMAK NASIL GERCEKLEŞİR?
MÜ’MİN OLMANIN BİRİNCİ ALAMETİ,”ZULMETTEN NUR’A ÇIKMAKTIR.”


BAKARA - 257 : Allah, âmenû olanların (Allah'a ulaşmayı
dileyenlerin) dostudur, onları (onların nefslerinin kalplerini) zulmetten nura
çıkarır. Ve kâfirlerin dostları taguttur (onlar, şeytanı dost edinirler, şeytan kimseye
dost olmaz), onları (onların nefslerinin kalplerini) nurdan zulmete çıkarırlar. İşte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacak olanlardır.


EN'AM - 122 : Ölü (Allah'a ulaşmayı dilememiş) iken (ona on iki ihsan
vererek) dirilttiğimiz ve insanlar arasında onunla yürüyeceği nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde olup, ondan çıkamayacak kimse gibi midir? Böylece kâfirlere, yapmış oldukları şeyler süslü gösterildi.
FATIR – 19-20-21-22,24,NUR - 39 
O zaman Allah kimlere nur verir ?
-Allah’ın rızasına tabi olup Allah’ın ve onun görevlendirdiği davetcilerinin davetine icabet edenlere
MAİDE – 16- Allah (c.c.), rızasına tâbî olan kişiyi onunla (Resûlü ile) teslim yollarına hidayet eder. Kendi izniyle onları karanlıktan aydınlığa (zulmetten nura) çıkarıp Sırât-ı Mustakîm'e hidâyet eder (ulaştırır). 
İBRÂHÎM – 1, AHZAB – 46, HADİD – 9,HADİD - 19 
TALÂK - 11 : Resûl, âmenû olanları (ölmeden önce Allah'a
ulaşmayı dileyenleri) ve amilüssalihat (salih amel, yani nefs tezkiyesi)
yapanları, karanlıklardan nura çıkarmak için size Allah'ın âyetlerini açıklayarak okur..


İBRÂHÎM – 5,TAHRİM - 8 


Allah ve davetcileri nereye davet eder ?
-İnsanlara hayat verecek onları zulmetten nura çıkaracak olan Allah’a ulaşmaya,Allah’a hidayet olmaya davet ederler.
ALLAH’IN DAVETİ:
YUNUS - 25 : Ve Allah, teslim (selâm) yurduna davet eder ve (teslim yurduna, Zat'ına ulaştırmayı) dilediği kimseyi, Sıratı Mustakîm'e ulaştırır.
RESULLERİN DAVETİ:
KASAS - 87 :Ve Sana indirildikten sonra, Allah'ın âyetlerinden sakın seni alıkoymasınlar. Ve Rabbine davet et (Allah'a ulaşmaya çağır). Ve sakın müşriklerden olma!
ALLAH VE RESULÜNÜN DAVETİ:
ENFAL - 24 : Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı dileyenler),Allah ve Resûl'ü sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman (davete) icabet edin! Ve Allah'ın kişi ile kalbi
arasına girdiğini ve muhakkak sizin O'na haşrolunacağınızı bilin! (Hepinizin ruhu Allah'ta toplanacak ve Allah, ruhlarınıza meab olacak.)
MÜRŞİD’LERİN:FUSSİLET - 33 :
Mü’minlerin daveti:MU'MİN – 13-14 


DAVET, ALLAH’A ULAŞMAK, ALLAH’A HİDAYET OLMAK ise bunu gercekleştirebilmek için bizim o’na ulaşmayı dilememiz gerekirki hidayet’e erebilelim.
RAD - 27 … De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O'na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”


ŞURA - 13 :... Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O'na yöneleni, Kendisine ulaştırır
(ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
Allah’a ulaşmayı dileyen kişiyi Allah kendine ulaştırmayı hidayet etmeyi
murat etmişse,murat ettiği kişinin de göğsünü İSLAM’a acacaktır.Ve MÜ’MİN olacaktır.


EN'AM - 125 : Öyleyse Allah kimi Kendisine ulaştırmayı dilerse onun göğsünü yarar ve (Allah'a) teslime (İslâm'a) açar. Kimi dalâlette bırakmayı dilerse, onun göğsünü semada yükseliyormuş gibi daralmış, sıkıntılı yapar. Böylece Allah,MÜ’MİN olmayanların üzerine pislik (azap, darlık, güçlük) verir.
Ancak Allah’ın göğsünü islam’a actığı kişi “rabbinden bir nur üzere olacaktır.” Nur’un sahibi olacaktır,hayat bulacaktır,mü’min olacaktır.(zümer/22,enam/122,bakara/257)


ZUMER - 22 :Allah kimin göğsünü İslâm için (Allah'a teslim için) yarmışsa artık o, Rabbinden bir nur üzere olur, değil mi? Allah'ın zikrinden kalpleri kasiyet bağlayanların vay haline! İşte onlar,apaçık dalâlet içindedirler.
Bir başka açıdan olaya bakacak olursak o da TAKVA sahibi olanlara nur’un verildiğidir.Takva sahibi olmak ta yine Allah’a ulaşmayı dilemekle-münib olmakla-mümkündür.
RUM - 31 : O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
Bütün peygamberlere indirilen kitapların ana teması hidayettir ve ölü olan,karanlıklarda olan insanları diriltmek ve nur’a ulaştırmaktır.


HADİD/28-TEGABUN - 8. MAİDE – 44,MAİDE - 46 


İnsanlar,”NUR’UNU” da “NAR’INI” da bu dünyadan götürür. Nurun sahibi olanlar ancak CENNET EHLİ olabilirler orada onların nurlarıyla beraber olduğunu Allah’uteala bildiriyor ve cehennemliklerin nurlarının olmadığı da açık.
HADİD – 12-13-14: O gün, mü'min erkekleri ve mü'min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. Bugün sizin müjdeniz,orada ebediyyen kalacağınız, altından nehirler akan cennetlerdir. İşte o,fevzül azîmdir (en büyük kurtuluştur). Münafık erkeklerin ve münafık kadınların, âmenû olanlara: “Bizi bekleyin, sizin nurunuzdan bir parça alalım.”diyeceği gün, onlara:“Haydi arkanıza dönün ve nur arayın.” denir. Artık onların arasına, kapısı olan bir duvar çekilmiştir. Onun iç kısmında, orada rahmet ve onun dış tarafında,ondan (duvardan) önce azap vardır. Onlara seslenirler: “Biz, sizinle beraber olmadık mı?” (Onlar): “Evet, fakat siz kendinizi fitneye düşürdünüz, beklediniz ve şüphe ettiniz. Allah'ın emri (ölüm emri) gelinceye kadar emaniyye sizi aldattı. Ve garur (aldatanlar, şeytan ve avaneleri), sizi Allah ile (Allah “Gafur'dur, Rahîm'dir, sizi affeder.” diyerek) aldattı.” dediler.


Demekki NUR sahibi olmak şarttır,bunun için yapılması gereken evvelemirde ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEMEK, YANİ,HİDAYETİ DİLEMEK (hidayet;Allah’a ulaşmaktır aliimran/73,bakara/120,enam/71)
-Dilemekle %2 lik rahmet nuruna sahip olunur.


-Mürşidine tabi olmakla,”devrin imamının ruhunun başının üzerinde yer almasıyla” kişi devriimamının başındaki nur ile insanlar arasında yurumeye başlar.

Kaynak : ferhatbastug

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder