Cuma Duası

Müslüman, her zaman dua yapabilir, ancak bazı ay, gün ve gecelerde yapılan duaların kabul olacağı ile ilgili hadisler vardır. Bu duaların kabul olacağı gün ve gecelerden biride cuma duasıdır. İşte Cuma günü okunacak dua ile cuma günü duaların kabul olacağı ile ilgili hadisler ve cuma günü duası.


Cuma Günü ve Gecelerinde Yapılan Dualar ile ilgili hadisler

فِي يَوْمِ الْجُمُعَةِ سَاعَةٌ لَا يُوَافِقُهَا مُسْلِمٌ وَهُوَ قَاِئمٌ يُصَلِّي
يَسْأَلُ الٰهّلَ خَيْرًا إِلَّا أَعْطَاهُ

“Cuma gününde bir saat vardır ki Müslüman o saatte namazda Allah"tan bir hayır isterse, Allah ona istediğini verir” (Buhârî, De"avât, 61) anlamındaki hadis bunu ifade etmektedir.

Peygamberimiz (s.a.s.), Hz. Ali"ye buyurmuştur ki;

إِذَا كَانَ لَيْلَةُ الْجُمُعَةِ فَإِنِ اسْتَطَعْتَ أَنْ تَقُومَ فِي ثُلُثِ اللَّيْلِ الْآخِرِ
فَإِنَّهَا سَاعَةٌ مَشْهُودَةٌ وَالدُّعَاءُ فِيهَا مُسْتَجَابٌ

“Cuma gecesi olduğu zaman gecenin son üçte birinde kalkabilirsen (kalk ve dua et). Çünkü o vakit, (meleklerin) şahit olduğu bir zaman dilimidir. Bu vakitte yapılan dua kabul olur.” (Ebû Davûd, Dua, 115)

Peygamberimiz (s.a.s.);

اِنَّ مِنْ اَفْضَلِ يَوْمِكُمْ يَوْمَ الْجُمُعَةِ

“En faziletli günlerden biri de Cuma günüdür” buyurmuş ve bu günde kendisine çok salât ü selâm getirilmesini istemiştir. (İbn Hıbbân, Ed"ıye, No: 910)

Cuma Duaları

Cumanız Mübarek Olsun! (Cuma Duası)

Allah"ım! Sen beni eksiksiz özürsüz yarattın; çocuktum, büyüttün ve yeterli miktarda rızk verdin bana. Allah"ım! Ben, indirdiğin ve kendisiyle kullarını müjdelediğin Kitabında şöyle buyurduğunu gördüm: “Ey kendi aleyhlerinde haddi aşan kullarım! Allah"ın rahmetinden ümit kesmeyin; Allah bütün günahları bağışlar.” (Zümer, 53)

(Allah"ım!) Geçmişte benden vuku bulan kötülükleri biliyorsun, hem de benden daha iyi. Amel defterimde aleyhimde sıralanan suçlardan dolayı yazıklar olsun bana! Eğer her şeyi kapsayan affının hâlime şamil olacağını umduğum yerler olmasaydı, (ümitsizlikten) kendimi bırakır, helâk olup giderdim.

Eğer kulun, Rabbinden kaçması mümkün olsaydı, senden kaçmaya en lâyık olan benim. Yeryüzünde ve gökte hiçbir şey sana gizli değildir ve sen (kıyamet günü) onları açığa çıkaracaksın. Karşılık verici olarak sen yeterlisin; hesap görücü olarak sen kâfisin.

Allah"ım! Kaçarsam, beni bulursun; firar edersem, beni yakalarsın. İşte önünde durmaktayım; mütevazı, zelil ve hakir biri olarak. Cezalandıracak olursan, bunu hak etmişimdir ve adaletin bunu gerektirmektedir, ey Rabbim! Affedecek olursan, (buna da şaşmam; çünkü) eskiden beri affın hâlime şamil olmuş, afiyetin beni bürümüştür.

Allah"ım! O hâlde, saklı isimlerin ve perdelerin örttüğü güzelliğin hürmetine senden, bu tahammülsüz cana ve bu güçsüz bedene acımanı istiyorum. Güneş sıcağına dayanamayan bu zayıf beden, cehennem ateşine nasıl dayanabilir?! Yıldırım sesine dayanamayan bu güçsüz beden, gazabının sesine nasıl dayanabilir?

Allah"ım! O hâlde bana acı. Çünkü ben, hakir bir adamım ve değerim pek azdır. Benim azaba çarptırılmam, zerre kadar saltanatını artıracak değil. Şayet bana azap edilmekle saltanatın artacak olsaydı, azaba karşı senden sabır dilerdim ve böyle bir şey senin olsun isterdim. Fakat saltanat ve mülkün, itaat edenlerin itaatiyle artacak, günahkârların günahıyla azalacak olmaktan çok daha büyük, çok daha kalıcıdır, Allah"ım!


O hâlde, ey merhametlilerin en merhametlisi, bana merhamet eyle; ey celâl ve ikram sahibi, günahlarımdan geç ve affınla bana dön (tövbemi kabul buyur). Hiç kuşku yok, sen, tövbeyi kabul edensin, rahîmsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder